1983 yılından beri Tiyatro Müziği Besteciliği yapıyorum. Pek çok Tiyatro oyununa Tiyatro Müziği besteledim. 1992 yılında Kenan Işık’ın yönettiği İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun “MACBETH” adlı oyununa yazdığım müziklerle “Avni Dilligil Tiyatro Ödülleri” bünyesinde “Yılın En İyi Tiyatro Müziği” ödülünü kazanmıştım.
Tiyatro Müziği Besteciliği dışarıdan hoş gözükmesine rağmen çok çileli bir iştir. Yönetmenin sizi tanıması, sizin yönetmeni tanımanız zaman alır. Yeni bir Tiyatro Müziği yaratım süreci içinde pek çok müziğe yap-boz uygulanır. Bir veya birkaç müzik hazırlar yönetmene dinletirsiniz.
Yönetmenini kafasındaki müziğe yakınsa yaptıklarınız, şanslısınız. Ancak hazırladığınız her müzik, onaylanacak ya da beğenilecek diye bir kural yoktur. Kendi cephemden bakarsanız, uğraşmış, zaman ayırmışsınız ve ortaya bir ürün çıkartmışsınızdır. Adam kalkar size “Cık, bu olmamış” der. Gitti mi onca emek havaya? Ayrıca yönetmenlerin çoğu müzik terimlerini, müzik tarihi ve dönemlerini bilmedikleri için, sizden nasıl bir müzik istediklerini anlatamazlar. Hazırladığınız bazı müzikleri kullanmazlar. Ya da o müziklerin başını sonun ortasını kesip biçerek kullanırlar. Size de hiç bir açıklama yapmazlar. Bazı müzikleri neden kullanmadıklarının mantıklı bir açıklamasını getirmedikleri gibi size teşekkür eden adam çok azdır. Zaten Tiyatro Müziği besteciliğinden öyle büyük paralar asla kazanamazsınız. Yani müzisyeni sadece bir araç olarak görüp tepe tepe kullandıktan sonra, arkalarını dönüp giderler.
Yazının başında 1983 tarihini verdim. 2002 yılındayız. Yani Tiyatro Müziği bestelediğim yıldan bugüne 19 sene geçmiş aradan. Ama ben M.S.Ü.Devlet Konservatuvarı’nda Devlet tarafından Tiyatro Müziği bestecisi olmak için yetiştirilmedim. İlhan USMANBAŞ, Cengiz TANÇ, Ahmet Adnan SAYGUN, Cemal Reşit REY, Bülent TARCAN gibi hocalardan eğitim almamın amacı, Çağdaş Çoksesli Türk Müziği bestecisi olarak, bu repertuvara yeni eserler kazandırmak idi. Misyonum bu idi. Hala da bu. Ancak son 10 yıldır, bu misyonumdan uzak kaldım. Artık bugünden başlayarak bu misyonumu sürdürmek amacıyla Tiyatro Müziği Besteciliğini BIRAKIYORUM.
Bu saatten sonra artık kimseye kendimi tekrar tekrar kanıtlamaya ihtiyacım yok. Çünkü yeni bir Tiyatro Oyunu’na yeni bir müzik bestelemek demek, yeni bir yönetmene kendimi tekrar kanıtlamaya gayret etmem demektir ki, artık buna sabrım kalmadı.
Artık bundan sonra sadece Yaylı Çalgılar Dördülü, Senfonik Müzik ve bunun gibi çoksesli müzik alanında eserler vermeye gayret göstereceğim. Bunu yapmak daha kutsal bir vazifedir benim için.
Aynı zamanda bir Üniversite Öğretim Üyesi olduğum düşünülürse, eğitim müziği besteciliği alanında da çalışmalar vermek istiyorum.
Bu kararımın yerinde olduğuna dair inancım tamdır. Daha huzurlu ve sorunsuz bir çalışma düzenine geçmenin vakti geldi bile.
